Bazen

bazen
tutuşturursun heceleri bir kibrit çöpü sıcaklığında
şizofren gülmeler gömer gamzelerini


vurgun küllere savurunca şiirin öksüzlüğünü
mutedil kavgalar düşer
kağıt ile kalem arasına


suçlusundur
katlettiğin her kelime şafağa asar uykularını
iflahını yoran yalnızlığın sıkışır yatak ile yorgan arasına


değirmen taşı misali ezer geceni
un ufak kalır yıldızın
ayrılmaz avuçların apış arandan


kasık yangınları başlar
ayırsan ellerini
üşürsün




üşüyorum
tırnaklarımda naif morluklar
dua gibi korkuyor nefesim tavan arası gölgelerinden


kabul görmez avuçlarım üşenirken dilenmeye
tanrı'yı beklemek nafile
dudağımda ezbersiz ilahi ile


şimdi yeniden yaz küstürdüğün harfleri
yaban solukları
demir namluya sürüp


ki
boğuk bir intihar sesidir
artık her kafiye ...

20 Ekim 2015 943 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    "bazen tutuşturursun heceleri bir kibrit çöpü sıcaklığında şizofren gülmeler gömer gamzelerini"

    Böylesi dizelerle şiire giriş yapıldığında şiirin içinde kaybolmaya hazır hale geliyoruz👍

    Kutlarım Tarık...

    😎