Bazen Beş Mevsimdir Hayat - 4 İlkbahar
Penceremin ıssızlığında cama kenetli gözlerim.
Dışarıda umut var, alabildiğine coşku.
Güzel bir ilkbahar sabahında, ıslattığım camın gerisinde,
Yine her zamanki yerimde, sessiz gemimdeyim.
Yeşiller fışkırıyor toprağın bağrından,
Yeni doğumlar olmakta, güzellikler ruhumu sarmakta...
Arılar, kelebekler, kırlangıçlar, leylekler, ağaçlardaki çiçekler.
Camın önünde ise umut dolu yürekler...
Aylardan nisan; yani sessiz geminin yol aldığı zaman...
Ne ilahi bir tesadüf şu 19 Nisan...
14'te nine, 15'te dede, 16'da baba, 17'de amca, 18 de kuzen
Ve işte 19 da ben!
Göz kamaştıran ak ışıklar parlamakta,
Vurmakta haç şekli masamda bana.
Sarmış etrafımı yeşile boyalı insanlar...
Burnumda tatlı bir koku, damarımda yakan bir acı.
Bir kadın sesi:
'Hissediyor musun?' ,
Diyorum; 'Daha sıkı sarıl, hiç bırakma'
'Peki' diyor, 'Tutayım elini';
Oysa bilmiyor çoktan tutulduğunu...
Öyle bir sıcaklık ki; fark edilmemesi mümkün mü?
Gidiyor beden sonsuza, avuçlayan el çekiyor bu yana...
'Bırak!' diyorum derinden, 'Yok edecektin zaten!'
Cevaplıyor; 'Dilimde idi o, manyak adam!'
Çekiyor kendine ben giderken,
Teri damlıyor tenime, mücadelesi sürerken.
Ah o gurur! Serseri inat! 'Beni sen yaşattın!' desene.
Demez misin? Haydi, öyle ise şarkını dinle.
'Alacağım başka yar, seni çatlatacağım!'...
Eline ne geçtiyse?
Hüzünlü bir şiir aşk sekteye uğradı mı gerisi gelmedi mi hayat zor. Kutlarım içtenlikle...👍