Bazen Susarsın / Kısık Ses
Bazen susarsın
Gözünü kırpmadan bir noktaya diker,
Ve ;
Çok uzaklara dalar gidersin.
Yaşanan-yaşanamayan bütün hayallerinin bedelini
En ağır bir şekilde ödersin.
Susarsın !
Sevgiye,
Sevgiliye,
Yaşamak isteyip de yaşayamadığın içinde uhdesi kalan her şeye.
Ama nafile !
Mahkum olmuşsundur bir kere, çoktan itilmişsindir yalnız bir köşeye.
Susarsın !
Bardak bardak,
Oluk oluk içsen de kanamazsın,
Sönmez bir türlü iç yangınların.
Kabardıkça kabarır
Aşka dair duyguların.
Susarsın !
Her şey anlamını yitirir gözünde
Ama her şey ...
Hatta, yaşanası şu hayat bile.
Kasveti solursun
İçtiğin hüzün, giydiğin çile.
Susarsın !
Sonra burç'larına beyaz beyaz bayraklar asarsın
Düşer bütün kalelerin bir bir,
Tutuklanırsın.
Sen ki ey sevdalı yüreğim !
Hangi zalimin yüreğinde beraat eder aklanırsın !
Susarsın !
Herkes bilir de derdini
Biri var ki
Ne duyar ne de işitir.
Oysa onun um'runda bile değilsindir
Ağustosta bile sen, kanadı kırık serçe misali üşürken tir tir.
Susarsın !
İçinde koparken kızılca kıyametlerin
Ele verir seni kızılcık şerbetine batırdığın gözlerin.
İçten içe kan kusarsın.
Merhamet fukarası cellatlar gibi
Diri diri her bir hayalini acımadan asarsın.
Susarsın !
Artık, ne gözlerin ele verir seni
Ne sözlerin,
Ne de nefesin.
Belki gök kubbede yankılanır mahşere dek,
Bir kısık sesin.
Susamak ihtiyaç, bazen susmak bir erdem taşı gediğine koyup konuşmak gibi bazen...👍