Bazen Susmak Gerekirmis Sessizce
Bazen tek gidişlik bilet eline verilmeden,
Yolculuk koltuğuna çoktan oturmuş olmak gerekirmiş,
Hep severek geçirdiğin geçmişinden, bilinmeyen geleceğine.
Alnını dayayıpda soğuktan titremiş camın sadesine,
Uzaklardaki dağların arkasında saklanmış güneşe bakmak,
Ve üzerinden geçip gittiğin aşk kırıntılarını yok saymak gerekirmiş.
Ama çekip gitmeden o kalbin sınırından sessizce,
Ayağını aşksızlıktan kurumuş asfalta basmak,
Tırnaklarınla ismini kazımak gerekirmiş, bir daha silinmemek üzere...
Bazen, ''seni seviyorum'' dememek gerekirmiş hiç düşünmeden,
Kalbin derinlerinde kilidi vurup saklamak gerekirmiş.
Saklamak gerekirmiş o iki kelimeyi sözden, dilden.
Oyuncaklarına aşık bir çocuk bencilliğinde,
Esirgemek lazımmış nefesinden.
Eğer ki yankısının duyulmayacağından eminsen,
Eminsen sesinin havada vurulup yere düşeceğinden.
Bazen susmak gerekirmiş sessizce,
Ceketi alıp sırta, çekip gitmeden önce...