Bedensiz Çizgi
Duru sulara gömdüğüm,
Taşların suretine yazdıklarım.
Yoğunluğunu yitiren su
Kütlesini kaybeden kelimeler.
Boğmak için okyanusa gömdüğüm düşünceler...
İşitemediğim bir ses de sağır oluyorum
Yürüyemediğim bir sokakta kayboluyorum
Hiçbir tanrı çağırmaz bir daha Yusuf'u.
Kuyular,
Çağların gömütleri
Karanlık olan evren değil;
İnsan!
Tek bir kibrit çöpü karanlığı yeniyorsa
İnsan henüz yeterince
Öğrenmemiştir.
Kuyular
Zaman dönencesi
Cesetlerle dolu.
Hadi bana bedensiz bir soru çiz:
Yanı başında ki uçurumlarda
Çocukluğunun beşiğini ne kadar salladın ?
Ne kadar tuttun ellerinden kendinin
Bırakmamak için
Kaç duvara haykırdın çizgilerini
Söyle;
Kaç çizgi eksildi yüreğinde
Kaç çizgi kendine ihanet ettin
Kaç çizgi aldandın?
Kuyularındaki
Her çizgi giyotindir;
Yoğunluğunu ve kütlesini
Kaybeden izgi.
Sokaklara yazı yazdın mı hiç
Duvarlara
Parmak izlerini takip etti mi yüreğin hiç...
Yitik umutları bekle,
Göğsünü yarıp dokunabilir misin kendi ellerinle
Yüreğine?
Kayan bir bedeni
Üç tarafı denizlerle çevrili okyanusları
Üç defa teslim ettim kendimi ellerimle
Üç defa gölgesine bıraktım bu hayatı
Toz zerresinin.
Yangın öyle sinmişti ki yeryüzüne
Yendik mi yenildik mi
Öyle o kadar çok yandık ki
Oysa,
Bir çizgisiz beden
Yeterdi
İzgiden insan devşirmeye..