Beklemek

beklemek
vakur içinde
deli bir derviş gibi
tek başına
kaçmadan kendinden
ve ötekinden
yüzleşe yüzleşe gerçekle
sabrın uçurumlarında
namluyu uzatıp korkuya
karşılayarak kalbinin atışlarıyla
beklemek geleni
pervasızca bilinmeyeni
ıssızlıkta büyüyeni beklemek
kendini inciteni öfke seliyle...

ince elemlerle örülmüş ruhun
dar dönemeçlerinde beklemek
yana yana kadim türkülerde
eşgali gizli bir ateş faslıyla
yanık bir ezgiyle beklemek geleni...

/bir öfkedir ki zaman
taş üstüne taş koymaz
akar sinir hatlarında hayatın
suretinde eskir tüm yaşanılan/

ve beklemek bilinmeyeni
gayrı resmi duruşuyla davetsiz geleni
kötülüğün o can alıcı vuruşuyla
kol gezdiği demlerde
uzatıp dalgın saatleri sükunete
dona kalmışcasına beklemek
kavganın orta yerinde mıhlanmışcasına
iç çekişleriyle sönen hayatlardan
devşirip acının en onulmazını
sürerek yaralarına merhem diye beklemek
inkarın nedamet telinde titreştiği dudakların
arsız çığlığını duyarak içinde
esirliğe eskimiş hayatlardan alarak yükünü
beklemek geleni ...