Beklenen

Çok zamandır beklerim
Kulağım kirişte
Gözüm kapıda
Sabrım engin deniz olsa
Ne fayda,
Ömür kıt
Kıt
Kıt
Kıt..
Uppppuzun bir yaz'ı yaşadı da
Volkanik hasretim
Niye
Hüznümün ateşini serinletmedi
Bir nebze
Gül yaprağı nefesin..
Ah
O uzun yaz bitti,
Güz kapıda
Zemherinin yanında
"İşte bu da bonusun" diye
O sonsuz ayrılık mı bekler beni?
Bilinmez..
Zaman durdumu ki?
"zaman sen"di zahir.!
Ki;
Ağustos ortasında
Zamansız kaldım..
Yorğun yüreğimden dışarısı soğuk
Dışarısı sefalet şimdi
Giderek kronikleşiyor bilesin
Benim çoğul ve tipik yalnızlığım..
"Sensizlik"
Bedensel coğrafyamda
Endemik bir felaket şimdi..
Ah
Hep "Onur" saydım ya
Hani
Hiç bir servete değişmedim
Yoksulluğumu
Ağacın kendi kurdu gibi
Yoksa o mu oydu hep
Sana kavuşabilme mutluluğunu..
"Adamlık"mış
"Dürüstlük"
"Samimiyet"
"İç güzelliği"ymiş........,
Ne büyük ve
Aptalca avuntu..
Demem o ki;
İçinde hiçleştirildiğimiz
Bu kötünün kötüsü
Kötücül düzen
"Erdem"e hiç itibar etmedi..
Varsıllığı kanlı
"Çözümsüz krizi" canlı
"Servet-servet" rotasında
Ağzında ki top namlusundan
Salyalı kan
İrin ve et parçaları saça saça
Yürüyor koşar adım
Topalaksak
Gidiyor ya hep
Gidiyor
Adım gibi biliyorum
Benbiz göremesek te
Katran ömrünün
Yolunun sonundadır
Bu kadar net..
"Kimsenin öldüğü yok, yaşadığı da
Herkes biraz var, o kadar..."*
Ahhh anam babam
Ahhhh sevdiceğim ah
BAK
Sinsi zulalar da saklı değil
Bilesin
Ayan beyan dayatılıyor artık
Takvim yapraklarında
Katmer katmer acı
Puştluk
Zulüm
Ve ihanet
Sormayayım mı şimdi
Mutluluk bunun neresinde?
Sen de
Sizler de düşünmelisiniz
Ters köşeden düşünün ve sorğulayın;
"Hepimiz biraz var" iken
Güldürmediyse bu hayat
Sevgisiz ve sensiz çekilmez
Henüz yok olmadan
İliklerine kadar sarılabilmektir
Direnmek
Güç
Gül
Aşk ve ekmek..
Niye durursun daha
Gel sarıl
Bari sen lütuf et...
12:Ağustos:2019
(*Edip Cansever)