Bekleyen
Sokak lambalarıyla aydınlandığını hissetmeyen kaldırım taşları,
Gecenin koynunda kaybolan ıssız yollarım,
Birileri çıkmazında yok olan umutlar,
Ve daha bir sürü karanlık...
Yani nasıl anlatsam,
Yağmur yağar ıslanır herşey
Üstün başın sırılsıklam
İğne ucu kuru yok yani
İşte baştan aşağı saplanmışım çamura
Çırpınıyorum işte anlasana...
Kimsesiz kalmışım,
Öksüzlerin kralıyım,
Benim gibiler yankesici olur mahalle aralarında
Boy atınca haraç keserler
Ben yeniyetme dilenci oldum,
Sevgi dinlendim hep,
Boy atınca aşık oldum
Çimenlere uzanıp hayal kurdum
Kurdukça kurudu hayaller çıkmazında,
Düş gemileri alabora oldu açıkta...
Bir çınar ağacı Ağlayan Çeşme durağında
Bir de gelmeyeni bekleyen ben kaldık sokak lambası sarı loşunda
Aslında hoştu da beklemesi,
Gelmeyeceğini bilmek yakıyordu içimizi
Şimdi
Hasretinde sıgara yakmak karşı yakaya
Şuradan aşağı Beşiktaş Sahili ne yani
Üsküdar Da Kız Kulesi ve balık tutanlar
Seyyar simit tavlası ve midyeciler.
Ah ciğerim İstanbul 'um sen olunca aşk var
Sen olunca hasret
Koynunda olgunlaşır her şey
Ben, ben olurum, ufacık sevgi cümleleri Marmara olur
Sen dünya olursun
Ve bekleyen diye eylem cümlesi çıkar heybeden
Beklenip durursun gelmeyen sevgili...