Belki Bir Gün Duyarsın Diye
'Emperyal hecelerden kurulu bir orduyu
yutkunamadıklarımın sessiz çığlıklarıyla karşılıyorum akşamüstüleri'
Durağındayım
yarım kalmış ezgilerin
ellerinde
zeytin dallarından süpürgelerle
hangi rengi taşıdığını artık hatırlamadığım sesler
yokluğun ertesine itiyorlar
bir kavgayı büyütecek gücü kalmayan zamanı
durdururum birazdan
homurtulu 72 numarayı
t'aşınır hasretim
1335 no'lu Sokak ve Kedi
Azdır dört ayak üstüne düşmüşlüklerim
bundandır
parmak uçlarımdan hiç eksik olmadı
kıyısından yetiştiklerimin yaraları
bazı bazı
gülerim, avuçlarım yüzüme döndükçe
çünkü çoğu
ayrılırken izsiz gittiğini sanar
sonra
üşürüm
sahipsizlere
sokağın üşüdüğünden daha fazla üşürüm
kaybolur c'isimler
Beyaz Gömlek-Mavi Ceket
Ne vakit bu son duble desem
demir örgülerden maviyi süzdüğüm gibi süzülür
gözlerimi yakan acı tütün dumanı içinden
kokusu hep aynı kalanlar
son yudumla
sürerim
şiir kuşanmış atları düşsel ülkelere
kirpiklerim uyanamadıklarıma kapanır
elektrik açık
u'tanır yalnızlığım
7.15 Notu
Hangi yaktıklarımdan bilmiyorum ama
bir avuç kül bıraktım sokağa
savrulur birazdan kırık taşlar arasına
belki de yağmur suyuyla karışır içme suyuna
bırakırız t'adımsız sevmeleri
Aşk ve Töre
Oysa bakışlarının zenginliklerini anlatabilecek kadar engindi dilim
İyi bir şiir okudum , Anayurt Öteli’nde içsel monologlar vardı,o tadı verdi
Kutlarım Hüseyin bey.