Ben Her Şeyi Karanlıkta Gördüm
Renkleri gördüm akan suyun üstünde;
Can çekişen beyazı gördüm,
Beyaza çekilmeyi bekleyen hançerleri gördüm
Alların, morların siyahların içinde!..
Etle-tırnak arası zalimleri gördüm,
Kara tahtaya yazdığım dostların arasında...
Sinsice gülümseyenleri gördüm,
Savrulan hoyrat tekmelerin arkasında...
Göğümün üzerinde uçan yalancı kuşları gördüm.
Denizin sırrını açığa çıkaran, düzenini bozan
Koca dalgaları gördüm;
Dağları, vadileri, ovaları,
Savunmasız yeryüzünü sürükleyip götüren
Depremleri gördüm;
Acıydı, çok acıydı
Ben acıları gördüm...Ölümdü!
Bir elimde umut, bir elimde umutsuzluk
Hayatın gerçeklerini gördüm;
Yüreğimde dans eden nefretle, sevincin
Farkını gördüm!..
Yüreğimde gezinen öksüz kelimelerle
Hiçbir cümle bile kurulamayacağını gördüm!..
Nar-ı cehennemde yanacak insanları gördüm!
En sağır, en kör anımda içimi acıtan
İnsancıkları gördüm.
Nerfretimin aynasına yazılan unutulmazların
Veda törenlerini gördüm...
Gördüm, gördüm ki;
Kendini anlattıkça hayat bana,
Ses geçirmez oldu akşamlarım!
Seve seve kavuşmayı düşlerken,
Ömürlük acılarla ağırlaştı yüreğim!..
Gündelik ütopyalarım uzağıma düştü;
Derin çizgilerle hazana erdi yüzüm,
Sayfa sayfa anlatsam da bitmez sızım...
Sözüm geçmiyor artık nehirleri kurutan bu güneşe,
Yürekleri yakan bu ateşe!..
20 Nisan 2011/ANKARA