Ben Kendi Kalbinin İçinde Kaybolan Bir Adamım
Kalabalıkları sevmem, köşede bir yer yeter bana
Kahvemi orta şekerli isterim
Gözlerimin dalıp gidişinden anlarsınız zaten
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Beni bir de kırlarda avare yürürken görün
Başımın üstünde kuş sürüleriyle giderim
Kurduğum bütün düşlerimde onlara da yuva kurarım
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Bir yabancıyım, dünyanın bütün gerçeklerine yabancı
Bulutlarda yürürken denizlerde uçarım
Birileri halime bakıp, delirmiş bu derlerse gülerim
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Karıncayı ezmeyen adam günümün kahramanı olur
Ben onun vicdanını giyinir ve gururlanırım
Çiçek koparanlar adına, bahçelerden özür dilerim
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Bir yabancıyım, güzel nasihatler verecek dili konuşamayan
Bir yabancıyım, dinlermiş gibi yapıp geçiştirmenin mahallesini tanımayan
Kalabalık bilgelik her yerde var, sessiz alimlerin sokağı nerede?
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Akşamüstü kederini yüzlerinde taşıyan insanlar çok
Şafak vaktinde
Kaldırımdaki bir çeyrek simit için ağlayacak kadar kederlenen az
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Hayatın senden aldığından fazlasını insanlar alır
Kin taşıyana ruhsat gerekmiyor
Namluya kurşun sürer gibi konuşanlardan uzaklaş
Cahil sadece kendisini vurmaz
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım
Kalabalıkları sevmem, köşede bir yer yeter bana
Kahvemi orta şekerli isterim
Gözlerimin dalıp gidişinden anlarsınız zaten
Ben kendi kalbinin içinde kaybolan bir adamım