Ben ki Hangi Bensem Bilemedim
gün ışığından sıyrılmış ölü ten rengi bakışların
göz kapaklarının altından savrulmak için çırpındıkça
tanıdık bir öfke mesafedir o an günaha
oysa yaşadığın aşk
denk değildir gittiğin yola
ben ki hangi bensem bilemedim
sözlerimde mahfuz bir ihaneti sen diye bildim
ederi peşin ödenmiş bir kulluk
kaderinin eşiğinde durdukça
gölgesi doğarmış kedere
tenhanda bir ölüm peydahlanıyor
sarıldıkça kendine hasret
tevekkül imana zamansız doğuyor
ben ki hangi bensem bilemedim
kollarımda mahfuz bir hasreti sen diye bildim
direndikçe kalp bir itaatkâr
aşk bu
kalmaz ki yanına kâr
şimdi dilini savruk bir sitem suçluyor
aynı dilden geçiyor inkar
sesteş isyanların toplandığı mahşeri
ki
orası ne cennet ne cehennem
içimde ikrar
sürme çekilmiş karanlıkta
bahtıma taht diye kuruluyor
ben ki hangi bensem bilemedim
alnımda mahfuz bir adı sen diye bildim
kör kuyulara sevi yağmuru yağdıkça
iki rahmet çekilir huzura
huzurunda hafız indirince melekleri omzundan
sökülür yutkunduğum düğümler
ahh sevgili...aşk mücerreptir yusuf'un dilinde
bense tam burada ölürken buldum
aşk'ı senin suretinde
ben ki hangi bensem bilemedim
ölümde mahfuz bir hayatı sen diye bildim
alicengizoyunu
(...bir arsızlık kendini intiharına koşarak bırakıyor... bu defa saklanma olur mu, saklanma...)
çok güzel...
burada seni görmek çok güzel be kardeşlik
tebriklerimle
Okunası şiirdi..
Ben hangi bensem,insan kendini şaşırıyor aşkın suretinde..
İnci yakışmış🙂
Kutluyorum..