Ben Ne Zaman İçsem
Ben ne zaman içsem,
Kırmızısı sen oluveriyorsun şarabımın.
Ya da rakımın o boğazımı tırmalayan tadı,
Masa örtüsünün çiçekli tarafından süzülüyorsun sonra,
Sonra gözlerim neye dalsa,
O oluyorsun!
Hüzün olup gözümün karasına,
Orta yerine buğulu tarafının, kuruluveriyorsun.
Peynirin tadını ekşitiyor sonra,
Yokluğunun o limoni hali...
Dost sohbetlerini çıldırtan sessizliklere boğuyor,
İsminin bendeki "de" hali...
Ben ne zaman içsem,
Mezemdeki patlıcanın acı tarafından sızıyorsun içime önce,
Beynimden çıkıp suret oluyorsun,
Kadeh oluyorsun sonra...
Duvardaki o tablonun eflatun gün batımından çıkıp geliyor,
Hüznünün o mor yanları.
Ben ne zaman içsem,
Yokluğunun izlerini kovalarken,
Masa masa,
duvar duvar
ve kadeh kadeh...
Sarhoş olmayı unutuyorum...
Ben ne zaman seni içsem kadehimde,
Ve ne zaman seni dinlesem,
Akşam olup hüzünlenenlerin bestesinde,
Yokluğuna inat;
Bir geceyi daha yıllarca sana yaşıyorum.
Ben ne zaman içsem;
Hüzün karası gözlerinin limanında,
Buz gibi ayazını sabahın,
Sana sarhoş ediyorum !
İÇİME Bİ HÜZEN VERDİNİZ ESKİ GÜNLERİMİ YAD ETTİM SAYENİZDE..tesekkür ederim şiirini begenerek ve keyif alarak okudum inan...👍👍
Yılmaz Erdoğan geldi aklıma !
Biz ne zaman içsek !
Demişti şair !
Bence Hayyam'dır yeğ !😙😙
Tebrikler 👍