Ben Sadece
ben sadece
seni sana bırakmıştım bu şehri terk ederken
ne caddelerine tükürmüştüm ağız dolusu
ne de köprülerini yıkmıştım
bir deli ayrılıklar takmıştım koluma giderken
bir de
mavileri buz kesmiş
bir kara sevda sol yanımda
ben sadece
beni sana bırakmıştım bu şehri terk ederken
ne toz duman içinde bırakmıştım sokaklarını
ne de gemilerini yakmıştım
bir asırlık yalnızlıklar takmıştım ardıma giderken
bir de
tel örgülerde yaralı
iki firari güvercin yüreğimde
ne zaman seni düşünsem
varla yok gerçekle düş arası
bir şeyler oluyordu
ismini
sadece ismini haykırdım
baktım
İstanbul oturmuş benim yerime ağlıyordu...
Çok teşekkür ederim Hanife Hanım İstanbul bu,sağı solu belli olmuyor ki,sanırım ağlayan hep bizleriz
Dostçakalınız
Sizde ben gibi ağlatmışsınız İstanbul u. İstanbul ağladımı ardımızdan bilmiyorum ama biliyorum ki ağlayanım yoktu benim, ağlayan yine bendim. Yürek kaleminiz yazsın daim. Hoş geldiniz...