Ben Sana Gelirken Çok Şey Öğrendim
Ben geldim!
Bu seferde uzaktan geldim.
Kuru ormanlardan geçtim.
Çalı çırpı toplayıp, biraz çayın ateşiyle demlendim.
Sana selamlar gönderip; yükümü biraz hafiflettim.
Bir ara hava bulutlandı ıslanmaktan korktum.
Çünkü yağmurlardan kurtulmak içindi sana gelişim.
Hep yağmurlu günlerdi dünlerim.
Bu yüzden bulutları hiç sevemedim.
Yalnızdım üstelik...
Sığınacak bir gölge boyum bile yoktu.
Bu yüzden üşümelerimi kendimden bile gizledim.
Neyi Sevdim Ben? Kimin Gözleriydi İçime Düşen?
ve Kimdi Kimliğimle Beni Küstüren?
Hepsini öğrendim...
Yeniden geldim!
Yine ben geldim!
Nevruz şenliği, halay başı neşesiyle geldim.
Şen kahkahalar atıp; sızımı kendimden bile gizledim.
Sana yakışan duruşu düşünüp; duvarlara resimler çizdim.
Sonra güneşi gördüm...
Sarı ve sıcak...
Daha neyim kalmıştı yanacak?
Korktum!
Yalnızdım üstelik...
Sığınacak bir gölge boyum bile yoktu.
Ben de sana geldim.
Bütün yollarıma 'dönüş yok! ' tabelası bırakıp,
Sonra yeniden, geri dönmeden, yolumun başından sana geldim.
Kime Geldim Ben?
Kimin Gözleriydi Beni Üzen?
ve kimdi böyle sırtını dönüp Giden?
Hepsini öğrendim...
(ezberbozan eylül günlüğünde gündelik değildir hiçbir cümle)
Sizin bu şiirinizdeki durum internet ortamını anlatıyor aslında; şiirle alakalı olmasa da.
Bir önceki şiiriniz aynı gün yazılmış ve o gerçekten çok güzel; güzelliği ile orantılı yorumlar almış. Ama bakıyorum bu şiirinizde tek yorum var. İşte bunu anlayabilmem mümkün olamadı hiç...
Şiirler beğenilmemişse yorumsuzluk cezası verilmemeli; hele hele okunarak öylesine gidilmemeli. Beğenmeyen "Beğenmedim" şeklinde fikrini yazabilmeli. Sanırım bu en çok şiir sahibini mutlu eder ve eksiklerini görür.
Doğrusu bu şiire yorum yapılmamasına üzüldüm. Doğru; bir önceki kadar güzel değil; ama zaten dünyada hiç bir şair sürekli çok güzel yazamaz ki...
Bu durumda, sanırım "Bu şiiri çok sevdim" gibi, "Bu şiiri sevmedim" adlı bölüm de açması gerekecek yöneticilerimizin...
Selamlar...
sızın şiirlerınızı okumak cok guzel..tebrıkler