Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim

Bir nisan yağmuru inen
Eski çarşının dar sokaklarına
Ve unutulmuş hanların avlularında
Kervanların sessiz ayak izleri
Yorgun bezirganların içtiği
Yemen kahvesinin kokusu sinmiş
Yeşil küflü odalar
Asfalt yollarda ezilen
Bir iç denizin asırlar önce ölmüş istiridyeleri
Beyler Sokağının yıkılmak üzere olan bir evinin
Tahta kafesli penceresinde asılı kalmış
Eski bir bakış ve kahkahalar
Artık cemaati olmayan terkedilmiş havraların
Çiçekli avlularında dolaşan yalnız haham
Ve ölmüş esnafların
Kepenkleri bir daha açılmamak üzere inmiş dükkanları
Bir sokak kahvesinde oturmuş perişan,sakallı şairin
Sıcak çayını yudumlayan hayaleti
Dostunu beklemekten sıkılmış, asabi, kayboluyor
Danteller, rengarenk yumaklar, kumaşlar, takılar
Kadınlar, ellerinden çekiştirilen ağlayan çocuklar
En tenhasında bir sokağın
Unutulmuş ve çöpe atılmış anıları toplamış antikacıdan
Kristal bir ses yükseliyor
Eski pikaptan Zeki Müren
"Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim"
diyor.