Ben Şiir Bilmem
ben şiir bilmem,
acım bilir...
konuşuruz parmak parmağa
harften harfe, seni anlatır dururuz.
doğrusu
arkandan konuşmak gibi olsun, her susuşum...
ateşin ortasına bıraktığın bu buz,
şimdilik gözlerimde sansürsüz bir kabus,
öyle bir gidişin vardı ki, arkanda bırakmadın bile toz
ki kaçsın gözlerime...
o yüzden
ben ağlamam, sadece
göz kapaklarımın ardı biraz okyanus...
artık ne varsa hayal kırıklığına dair, onların dedikodusuyuz
yüreğin ağzı yok ki, kapatasın güzelim
elimde olsa göğsümü matkapla deler,
çıkarır kalbimi bir torbaya koyar büzerim,
ben var ya ben, seni değil, çok çok kendimi üzerim
zaten hep kendimi üzdüm, ne kadar da bencilim
bu arada
seni sevdiğim için de özür dilerim...
hem de çok.
neyse, dedim ya
ben şiir bilmem,
acım bilir.
arada bir bahsin geçer,
kelimeler, cümleler kendiliğinden dizilir...
bilhassa
usturuplu sevdim ben seni, oysa
örtüp kalbime bir peygamber terbiyesi,
onun kavliyle istedim
ve mümkünse birazcık da kalbiyle
sevmeni.
âh ne acı değil mi?
-hayat bir imtihan-
"bir sevmek, bir sevileni götürüyormuş demek"
ve bunu sonradan öğrenmek...
ne diyorum biliyor musun?
hiç değilse, yapamıyorsan şayet
benimkine değil de
Allah aşkına dön bari...
gel
ve
oku
adına yazılan
bütün şiirleri...