Bende Unuttuğun Yüz Çizgilerim
Depremim olurdu belki,
Gözlerimin içine bırakacağın o sımsıcak emaneti gözlerinin.
Yüreğim dayanır mıydı bilmiyorum,
sımsıkı kucaklanmaya,
Ya da buz kesmiş ellerimin soğuğunu
alır mıydın avuç içlerine armağan?
Olduğun yerden bir seslensen,
bir yürek dolusu haykırsan,
Kahretsin!..
Ya da çığlık çığlığa sussan!
Gözlerimin karasındaki eksik yanına sussan baba...
Bir ağrı dağı efsanesisin,
bu çocuk yüreğimin masala doymayan yanında,
Ve Nuh'un gemisiydin o dağın tepesindeki;
İçinde her şeyden,
herkesten bir parça var,
Var da,
bir ben yokum baba!
Bir sen yoksun,
saklambaç oynadığım o masal diyarlarda.
Aslında avuç içinde büyüteceğin bir kalbim var hala,
Yokluğuna inat;
hala bir sokak çocuğu isyanı yüreğimde.
Ve ne zaman bir gemi geçse;
Hep bir geç kalmışlık,
hep bir pişmanlık,
Ve ardından el sallayan beş yaşım çıkıveriyor karşıma!
Ben yokluğunu sende kabullendim baba!
Sendeki yokluğumu kabullendim,
Ve ilk kabullenişimdin hayatı,
ilk sessizliğim,
Ve sonsuz suskunluklarıma giden o patika yoldaki ilk adımım...
Sarı çerçevenin içinden bana gülümseyen gözlerin olmadı hiç;
bir fotoğraf siyah beyazlığından...
Ve hiç yakışmadı dilime iki hecesi isminin,
Yerine koymayı denemedim hiç kimseyi,
Bir yerin bile olmadı ki...
Şimdi çıkıp gelsen diyorum bazen,
Bir çılgınlık yapıp,
bir kuşun kanadına takılıp belki,
Ya da bir dalgaya tutunup sürüklensen yanı başıma,
Ve ben yirmi altı yıl sonra yeniden ellerine doğsam,
gözlerine sığınsam
Ve varlığının o ne olduğunu bilmediğim ağırlığında yorulsam...
Ne yokluğunun isyanını haykırırdım yüzüne,
Ne de hüzünlerimin sağanağında sırılsıklam bırakırdım seni.
Zaten ben sana hiç kızmadım ki...
Hiç merak etmedim gidişinin görkemli ezikliğini,
Ya da gözlerinin karasındaki o deli cesur ihtimali,
Ben seni;
her sabah uyandığımda karşılaştığım,
aynada bıraktığın izinde sevdim baba....
Bende unuttuğun yüz çizgilerimde sevdim...
duygu seli resmen.... kutlarım şairem👍👍👍👍
Şimdi çıkıp gelsen diyorum bazen, Bir çılgınlık yapıp, bir kuşun kanadına takılıp belki, Ya da bir dalgaya tutunup sürüklensen yanı başıma, Ve ben yirmi altı yıl sonra yeniden ellerine doğsam, gözlerine sığınsam Ve varlığının o ne olduğunu bilmediğim ağırlığında yorulsam... Ne yokluğunun isyanını haykırırdım yüzüne, Ne de hüzünlerimin sağanağında sırılsıklam bırakırdım seni.
babaya özlemin bu kadargüzel anlatıı
tek kelimeyle şahane
yürekten kutlarım
dilek harikala yaratmışsın
tebrikler
Kıyamam ben sana!
Bazen kaybettiklerimiz yalnızca düşlerimizde tutuyor elimizi Ve... Uyanınca sadece elimizdeki sıcak gülümseyişler kalıyor geriye...
Yalnız bir mendil ya da yastğın siliyor göz yaşlarını
Özlenen erken gidince...