Bendeniz Dilsiz Geveze
Ne garip aslında değil mi?
İnsan içine geveze kesilince,
dışına dilsiz oluyormuş.
İçim bir kalabalık bugünlerde..
Altyapı sorunları baş gösterdi.
Önemsemeyip göz ardı ettiğim kırgınlıklar,
yüreğimi bir hayli zedelemiş.
Elmadaki kurt gibi içten içe,
bir çuvaldızın kanayan ucuyla oyulmuş da can evim.
Bîhabermişim.
Körmüş, sağırmışım.
Ah ki yanılmışım.
Plakta çalan "Hiçlik senfonisi"
Evrensel bir eser değil duyduğunuz.
Özgün bir acının, ezgisel dışavurumu.
Bol Sus'lu, bol Sol'lü bir parça.
Notalardan tasarruf edilmiş.
Öyle görünüyor ki;
eserin sahibi bir hayli fakirmiş.
Bendenizden bahsediyorsunuz sanırım.
Fakirim, cebimde onlarca para.
Fakirim, yüreğim taksim meydanı.
Ama fakirim,
içimdeki çocuk üşüyor tenhalarda.
Bu kış dökülmesin ağaçların yaprakları.
Bu kış kırlangıçlar terki diyar eylemesin.
Ama fakirim ama yalnızım kalabalıklarda.
Yalandan pelerinler giyip,
bilmem kaçıncı maskelerini yüzlerine geçirip,
toplu katliama gelmişler can evime.
Kapılarım ardına kadar açık.
Sürgüleri çekmeyi ağlarken unutmuşum.
Lütufkar olmak ne meşakkatli bir yücelikmiş meğer.
"Kimse kırılmasın, dur şunun da gönlü olsun,
peki ya bunun ne suçu var" diye diye,
ufalmışım, ufalanmışım.
Terzi kendi söküğünü dikemezmiş meğer.
Söz konusu "ben" olduğumda,
titrek bir ihtiyar kesiliyor ellerim.
İpliği iğneye geçirmeye dahi mecâlim kalmıyor.
Çözemedim ki ben nasıl bir denklemim.
Her bahar buğusunu korurken gözlerim,
yağmura mı bu özlemim ?
Anladım.
Ben bana el olarak öleceğim.
Firarî yüreğime bir düstur gerek.
Bu gidişle solumdan soluğumu feragat edeceğim.
-İçimin birikmişini ateşe verdim. Taze taze sıcak cümlelerim var artık.-