Beni Bul Çocuk
ecel mavisi kuraklığın kuş yapraklı gecesinde
çengi ayazın nar teri
yüreğimin cam ateşinde gürültülü gölge dansı...
Yalnayak uçurumun çocuğuyum ben
göçebe çadırlarıyla pencerelerin yıldız yuttuğu bakır gülü
güneşli kelimelerin kulesinden düşerken
ürperir düş tohumlarım
kimsesizliğin sesinde ne kadar varsam
o kadar susuyorum karanlığın
deniz kulaçlarını
ahenkli aynanın parmaklı şehrinde ezilen kıyıları biçiyor adımlar
kum tozuyla havalanan küllerin
uçurtmalı tepelerinde dil yağmuru
kekeme korkuların perdesiz gizlerinde
rüzgar ıslığı tarar saçlarımı
dalgın bakışlarımın duvarlarında
yosunlu yollar
güne kaybolan atların buğu şafağı
ten rengi göğün yankısına kaybolan
ağaçlar gibi uyanır yüzüm
dudaklarımda ay akşamlı ninni
düşü kurulan yıldızların çiçek çağı
öyle parlak
öyle ıslak kaldırım
yaralı ayakların sabır çarığıyla iniyorum tepeleri
ıssızlığın aryasında sıralı bir kervan
taş hafifliğiyle tüylenir
boyarım bütün çocukları beyaza
delirir ırmaklar sonsuzluk boyu
güneşin tonuyla kavrulan siyahın
gümüş yelesiyle diz çöker bahar
karanlıkta maviye açarken tenimi
çek düşlerimi yüzüne
beni bul çocuk
...