beni görseydiniz tanırdınız
isyan etmişti kaldıramadığım kaldırımlar
sesimi çıkaramıyordum
kaldırımlar üstüme üstüme geliyordu
ben kaçıyordum
beni görseydiniz tanırdınız
yokluğun varlık biçimi
düşlerime kar yağardı da ağlamazdım
gözlerinize bakamazdım tanımanızdan korkup
ben yokluğun varlık biçimi
ceplerimin sonu yoktu
kaldırımlardan kaçıyordum
gece soğuk almıştı da kent üşütmüştü
bir lanet gibi kenti kucaklayan sis korkunçtu
her yerde çiğ vardı yalnız bana yağmamıştı
sokaklar alabildiğine ıssızdı
kediler köpekler dahi saklanmıştı
ıssız bir sokak lambası kan kusuyordu
bu tabloda ben aykırı yabancıydım
beni görseydiniz tanırdınız
yokluğun varlık biçimi
ayaz yüzüme vururken yanıyordum
ben kaçıyordum
sebepsiz korkuyordum izahı yoktu
saatlerce tek kelime etmeden otururdum
kelimelerin sebepsizliği korkunçtu
tanımanız gerekirdi
babanız kardeşiniz oğlunuz eşinizdim
hani yağmur yağardı da ıslanmaktan korkmazdım
cebimde bozukluk eksik olmazdı
hani çayı şekersiz içerdim
beni görseydiniz tanırdınız
ben yokluğun varlık biçimi
bir gece vakti kaçıyordum
beni görseydiniz tanırdınız
alabildiğine şahızsızdım
kaldırımlar üstüme yıkılıyordu
daha fazla kaçamıyordum
önce emeğine, yüreğine saygıyla..
sonra:
düz yazı havası var eserinde, en azından cümleleri,dizeleri devir biraz.. daha iyi olacaktır.. başarılar..