Beni Güzel Hatırla
aslında o , zamansız bir mevsim di
kışı bırakıp geriye çok uzak iklimlerden
baharı da yanına alıp istanbul'a gelmiştin
ilk bahardı ama yine de soğuk esiyordu rüzgar
titreyen bedenlerimize rağmen
ellerimiz ısıtıyordu yüreklerimizi
o kaldırımlara nice tükenmiş ümitleri yağardı bulutlar
üstümüz başımız sırılsıklamdı hep
belki bu yüzdendi hatırlar mısın ?
bir türlü kurumazdı yürüdüğümüz sahil yolu
çok mevsim geçti zamanla birlikte içimizden
zaman eskidikçe , sarardı
o sımsıcak anı defterinde nisan sayfamız
bende ise , hiç geçmedi işte
bizim o mevsimsiz nisan ıslanmışlığımız
şimdi sana desem ki
ne zaman soğuk bir bahar günü
yalnız bir sahil yolunda üşüsem
içim titrese bir ürpertiyle
ellerimde hala ellerinin sıcaklığı
inanması zor elbet
sen boşver bunları
ne şarkılar kaldı bu gün aşktan söz eden
ne de gözlerinde açan akşam sefaları
desem de
okuma bu satırları
bana inan sen yine de
dedim ya , zamansız bir mevsimdi
ne sen bana sevgilim demiştin
ne de ben sana aşkım
her şey çok daha başka
çok daha derindi
tesadüfen tanımıştık birbirimizi
önce sevmiştik çok uzaklardan hem de
neler paylaşmadık ki gelmişten geçmişten
kırık dökük yaşam hikayelerimizi
arkadaştık sonra dost olmuştuk
sevgimiz daha bir büyümüştü içimizde
komik ama işte böyleydi halimiz
aşktan hiç söz etmedik biz seninle
birbirimize sevgi sözcükleriyle
aşkım, sevgilim, bir tanem filan da demedik hiç
ama o sevgi ötesi aşk sarmıştı yüreklerimizi
gözler anlatırdı bilirsin sen de
gözler yalan söylemezdi
ben kendi dünyamda rüzgarla savrulan bir yaprak gibi
yalnızlaştığım acı bir yaşamın içinden geçiyordum
dünyam karanlık , yalnızlığım çok eski ve derin bir yaradan'dı
seninle avutmuştum kendimi
bir çiçeğin toprağına tutunmasıydı halim
tutunmuştum sana
yaşama yeniden bağlanıyordum ellerinle
sen de biliyorum
sen de öyleydin
ayırmıyorduk işte ellerimizi bir an bile
şimdi bir şiir ne kadar anlatabilir ki
seni beni
sevgimizi...
hep sevdim seni biliyor musun?
hiç ihanet etmedim paylaştığımız duygularımıza
hala yalnızım
ve hala ellerimde ellerinin sıcaklığı
o kayalıklarda eski bir nisan akşamında
başımda esen bir deli rüzgar ki
hala saçlarını savurur ışıltılarıyla
ve yosun kokusuyla getirir
martı çığlıklarıyla sesini
sana doğru uzanan yakamozlara tutkun ay ışığında
sen de hep beni sevdin aslında
bunu da biliyorum
asma suratını şimdi
itiraf ediyorum işte
sevdin evet ...
...
haydi ama böyle yapma
gülümse !
gülümsemek hep yakışır sana
yüksek sesle sevdin hem de
bakışlarında...
uğrunda yürüdüğüm bu ömür yolunun ıslak kaldırımlarında
belki mevsimsiz bir nisan akşamında
o eski hüzünlü şarkının dizelerindeki gibi
bir sıcaklık hissedersen bir an
o üşüyen ellerinde
onlar , benim ellerim işte
kızma yine ,
bak ben sana unutma demiyorum ki
unutmadığını biliyorum
ben senden hiç gitmedim ki canım
her an seninle olduğumu bil
inan ki, bu yeterli bana
haydi gülümse şimdi ve ellerimi tut sen de
sakın bırakma
sevmek bir ömür süren yürek sıcaklığı
bitmeyen bir şarkının adı aşk eski bir nisan da
sen hep gülümse bana
ve beni güzel hatırla ...
09 / 08 / 2015 İstanbul / Şiir'in yazarı Mehmet Kazım TEK ; şiirlerini Mert YİĞİTCAN mahlas adı ile yayınlamaktadır.