Benim Babam
Altı yaşındayken ölmüş babası
Dağlanmış yüreği garip babamın
Kalmış iki kardeş birde anası
Başlamış çilesi garip babamın .
Daha on beşinde evlendirmişler
Sen artık bu evde ersin demişler
Omuzuna ağır yükü vermişler
Gülmemiş hiç yüzü garip babamın.
Otuz beş yaşında ölmüş karısı
Katlanmış babamın acısı yası
Beş tane çocukla hayat sancısı
Yüklenmiş dalına garip babamın.
Yanında amcası köy köy dolaşır
Sadık bir eş bulmak için çalışır
Sonunda annemi bulup tanışır
Yıl olmuş günleri garip babamın.
Anlaşır annemle hemen evlenir
Annem de boy boy yedi çocuk verir
Çalışır garibim elden ne gelir
Zor geçmiş hayatı garip babamın.
Yirmi beş yaşında bir oğlu ölür
Baba yüreğidir yanar kavrulur
İki öksüz yavru da ondan kalır
Dağlanmış yüreği garip babamın.
Babamın vakur bir duruşu vardı
On dört tane nüfus hep eli dardı
Yazmakla bitmiyor çok çile gördü
Bitmemiş çilesi garip babamın .
Hayatında gıybet nedir bilmezdi
Her zoru başarır işten yılmazdı
Doğruluğu sever yalan olmazdı
Olmamış yalanı garip babamın.
Onun mangal gibi yüreği vardı
Bir yetimi görse gözü dolardı
Bütün köylü ona sert “AHMET”derdi
İşte bu cefakar benim babamdı.
Allah rahmet etsin babanıza üstadım. Çok güzel, vefalı bir şiir gerçekten. Gönlüne, kalemine sağlık. Sağlıcakla esen kalın
Offf. Şiirin muhteşemliği bir yana fena yürek burkulur... Gidenlere rahmet, kalanlara sağlık sıhhat ve sabırlar dilerim ustam. Diğer taraftan da şunu yazmadan edemeyeceğim; ne mutlu size ki ardından özlemle anıp şiir yazılacak babanız varmış, ne mutlu babanıza ki, sizin gibi vefalı evladı varmış. Saygılar selamlar efendim.