Benim Hayatım
Yıl 1980, belkide 1979 ben gelmişim dünyaya
Öyle bir gelmişim ki sormayın bile, nasıl diye
Miniminnacık ellerim,burnum,kulaklarım kafam
Yani anlayacağınız minyon tipliymişim biraz.
Ne hastanesi, ne ebesi, ben tanımıyorum onları
Dağda, oğlak otlatırken doğurmuş anam beni,
Elde yok avuçta yok, çoban bir ailenin dördüncü evladı olarak
Bir kaç gün sonra dedem görmeye gelmiş
Torunum oldu diye.
Bir anama bakmış, bir bana bakmış
Olmaz, yaşamaz bu demiş.
Anam dedeme inat, onun adını koymuş bana "ALİ"
Ben dedeme inat, hayata inat yaşamışım
Kazanmışım yaşam savaşını.
Nasıl mı?
Önceleri kabul etmemişim anamın sütünü
Kuru nişaşta yemişim, öyle diyor anam
Sonra biraz çorba suyu bandırmış ekmeğe
Büyümüşüm yavaş yavaş.
Dedim ya, anam dedeme inat,
Ben dedeme inat, hayata inat.
Kendimi hatırlamaya başlamam belki üç, belkide dört yaş
Evet hatırlıyorum, bacağımda don, ayağımda ayakkabı yok
Ayakkabı diyorsamda sakın öyle iskarbin falan sanmayın
Biz ona kara lastik diyoruz, belki siz zor bilirsiniz şehir çocukarı
Biz kara lastikle, eskiyince ökçesinden tekerlek yapardık
Tahtadan yapılmış oyuncak arabalarımıza.
Öyle bir şey ki bu kara lastik,
Kışın dondurur ayağını, yazın yakar,
Hele birde çorap yoksa, alamiyorsan
Kışın sızım, sızım sızlatır, buz tuttuğunu hissedersin
Yazın vıcık, vıcık terletir, zor zapdedersin ayağını içinde,
Diyorum ya inat üzerine kurulmuş beni hayatım, doğumum bile
İnadım uğruna hala izler taşırım üzerimde
O yıllardan kalma,
Pek sevmezdim davar otlatmayı, kaçardım hep
Dedemin adı olduğum için kollardı beni hep
Okul günlerinin bitmesini hiç istemezdim
Millet tatil yapar, ben davar güderim diye
Harçlık kelimesini ise lisede öğrendim ben
Babam pintiydi biraz, harçlık vermezdi bize
Karne parasını bile alamazdık ondan
O küçücük yaşta bile,
Yaşlı teyzelere, amcalara yardım eder
Kendi harçlığımızı kendimiz kazanırdık.
Bu yüzden kızardım babama
Gerçi halada kızarım ya...
Sevmek sevilmek çok uzaktı bana
Okşamazdı babam saçlarımı,
İlkokulda sevdim ilkez
Yıllarca beraber oynadım, okula beraber gittim çok kez
Ama çıkmadı, çıkamadı ağzımdan o sihirli söz
Biliyordum, o da beni seviyordu, hissediyordum bunu
22 yaşıma kadar sevecektim platonik olarak onu
Öylede oldu, dedim ya inat üzerine kurulmuş dünyam
22 yaşına kadar asla ihanet etmedim ona, onun sevgisine
Kimseyi almadım gönül sarayımdan içeriye
Gerçi halada severim ya ...
İlkokuldan ortaokul sona kadar köyümde okudum
Ne olursa olsun, alt ta kalmadım, sözü gediğine koydum.
Liseyi de okuyacaktım kafaya koydum.
Baba diyorum, kayıtlar başladı diyorum
Babam da çıt yok, ben kime diyorum.
Ana dedim, hakkını helal et ben gidiyorum
Helal olsun yavrum, yolun açık olsun dedi anam
Aldım torbamı çıktım yola
Yol parası yok, üzerimde doğru düzgün elbise yok
Herşey rağmen, bir şekilde geldim Konya'ya
Şehir hayatına böylelikle girmiş oldum.
İşin gerçeği şehir görmeyen ben
Çokta hayallerimdeki gibi değildi hiç birşey
Benim hayallerimdeki şehir bambaşkaydı
Gece kondular yoktu hayallerimde
Açlıktan ölen insanlar, sokak çoçukarı yoktu.
Lise yıllarımda çabuk geçti
Platonik aşkımın hayaliyle...
Lise bitti, bitti ama sanki bende bittim
Biz üç daltonduk lisede
Hiç ayrılmazdık
Lise bitti doltonlukta bitti işte.
Çalışma hayatı, bekar hayatı gidiyordu birlikte kardeşçe
Sıkılmıştım, kına gelmişti iyice
Sevmiyordum öyle yalanı, dolanı
Bu yüzden olsa gerek, dostum olmadı hiç yanımda
Ne zaman düştüm, birde dost bildiklerim vurdu bana
Gerçi halada öyle ya ....
Derken hayatımın anlamı dediğim insanla tanıştım
Bir çok kez düşündüm, şimdiye kadar yaşadıklarım boşmuş
Platonik aşk, çalışıp kazandığım günlük harcadığım paralar,
Kendime bir düzen bir yuva kurmalıydım.
Hayatımın anlamı işte o zaman anlam kazanacaktı.
Ben biraz farklıydım sanırım, eşim yaptı evlenme teklifini bana
Niye yaptığını sonradan öğrendim ya, neyse...
Çok sevinip mutlu olmuştum.
Artık benimde bir düzenim bir yuvam olacaktı
Uğruna öleceğim, hayatımın anlamı diyeceğim bir eşim olacaktı.
Uğruna öldüm mü, hayatımın anlamı, benim hayatımın anlamı oldu mu?
Malesef hiç biri olmadı, çünkü ben yaşarken öldüm.
4,5 - 5 yıl sürdü evliliğim
Tanıyamamışım hayatımın anlamını
Yada ne anlam taşıdığını çözememişim
Beni teselli eden, yaşama bağlayan kızım YAĞMUR
Şimdi,işte ölürüm uğruna, şimdi işte hayatımın anlamı "O"
Anam da yok, babam da olsada vermez
Anasın da yok, babasın da zaten yok
Dişimizle tırnağımızla beraber kurmuştuk yuvamızı
Nerdeyse biribirimizi, bir birimizden isteyecektik
Düğünümüzü bile kendimiz, sadece ikimiz yaptık
Herşey iyidi, güzeldi, hoştu,
Eşim biraz asabi, suratsız, memnuniyetsizdi
Ama olsun, ben onu öyle sevmiş, kabul etmiştim
Onun için, onun uğruna çok fedakarlık etmiştim.
Uzun sürmedi, beceremedik sanırım
Ama mantıklı bir gerçekçesi yoktu.
Neymiş efendim,
O zaman mantıklıymış benimle evlenmek, şimdi mantıksız
Maddi sıkıntı çekmek istemiyormuş
Özgür olmak istiyormuş.
Baktım olmayacak
Kafasında bitirmiş
Aşağı düşün, yukarı düşün
Çektim karşıma, konuştum
Bak, iyi düşündün mü?
Biz ayrılınca herşey güllük gülüstanlık olmayacak
İnan bana herşey daha da kötü olacak
Senin içinde, benim içinde .
Bir kızımız var bizim
Sadece kendimizi değil
Onuda düşünmek zorundayız
Ama nafile...
Sonunda ayrıldık işte
Sonuçta onun istediği oldu.
Ama iyi mi oldu? hayır, asla!
Ne onun için, ne benim için
Olan kızımıza oldu.
Onu bilmiyorum, ama ben çok acılar çektim
Halda çekiyorum.
Günlerce ağladım, halada ağlıyorum.
Sanırım o, benim çektiğim acılardan
Büyük keyf alıyor.
Kendime soruyorum, bir cevap bulamıyorum
Haketmediğimi düşünüyorum yaşadıklarımı
Ama diyorum, kader, kısmet, nasip...
Yaşayacakmışım bunları, yaşıyorum işte
Bundan sonrası için ne olur bilinmez
Hayat devam ediyor
O'dan hesap sorulmaz...