Benim Karanlık Senfonim
Ayaklarım yerde,sürüklenmeye çalışırken ben..
Kendi gölgemin izlerinde kaybolmuş, beni arıyordu hayatımın her karesi..
Kendi çaresizliğime yaktığım gemilere doğru ,çoktan yol almaya başlamıştım bile..
Hiç sabah olmayacak sandığım..
Kimilerine göre tatlı bir rüya olan bir filmin ,sınırsız kadrajlarında
Sadece ,bir figüran olduğum son sahnenin hıçkırıklarında
Kendime bir şarkı yazmaya başlamıştım ya..
Oda yetmedi ...oda düşmedi notaların eslerine...
Akortsuz orkestrada birazdan konçertomu sunacaktım...ama kendimi bulamıyordum işte...
Kocaman bir sahne ,büyük alkış sesleri ,yüzüme vuran parlak ışıklar..
Şef bagetiyle benim senfonime başlamıştı bile...
Gök gürültüsü gibi ,birden bire başlamıştı...
Keman ruhumun derinliklerini...davul yüreğimin sevgi darbelerini anlatıyordu resmen...
Şef ne de güzel yönetiyordu senfoniyi...her nota, her ses ,beni anlatıyordu...
Kulaklardan gönüllere giren eşsiz bir sanat icra ediyordu...
Mükemmeldi...Ve inanılmaz..
Belki de bittiğinde bir ödülü olacaktı bu ritm...
Ama her şey ,her şey aynı hızda sonlanmıştı apansız..
Işıklar sönmüş ,perde kapanmış,sessiz çığlıklar sessizce finali arıyordu etrafta..
Kaç kere kendini yazarken lanet eder ki insan kendine...
Kaç kere cümlelerin düşmemesi için kendine kızabilir
Kaç kere uyanmamak için dua eder yazmamak için kendine...
Kırat üstü bir parıltılı hayatın müthiş sevgilerinde kayboluşunu...
Kaç kez aynada sorar ki kendine..
Kaç kez Gönlüne düşen ateşi ,soğuk meşrubat gibi yudum yudum içer ki derinden...
Hayatın duraklarında sonsuzluğu yakaladığını kaç kez sanabilir ki ...kaç kez...
Evet ,ışıklar sönük,perde kapalı
Sessiz çığlıklar duvarda yankılanarak sessizce finale yürüyor işte..
Kendini arıyor.. ama bulamıyor...
Kendi oluyor burada olmuyor...
Elinde şefin bageti,kendine bir senfoni yazıyor..
Biraz alkış biraz hüzün...biraz keman..biraz flüt..
Güftede kendi....,bestede kendi..
Yorgun melodiler kendine çıkış arıyor
Nameleri arıyor her karede ,her seste
Sönen ışıklarda ruhunu arıyor derinden...
Sessizlikler üstüne vuruyor işte ,deli gibi
Kendi olduğunu hatırlamaya çalışıyor..
Perdenin açılmasını bekliyor elinde birikmişliği
Son bir oyun...son bir oyun oynayacak ya hayata
Devrik yılların karartılarını
Acı hatıraların senfonisini resmedecek ya yorgun hayatına..
Şimdi Sessiz çığlıkların gölgesinde savrulmuş filmini izleyecek
Gözlerinde sıcak damlalar
Elinde kendi senfonisi...elinde kendi yorgunluğu
Sessizce kendine gülümseyecek
Ve sessizce kendini bulup gidecek yalnızlığına
Bu Acımasız Dünyada ,Kendini Bulup ta Kendi Kendini Resmedip hayata gülümseyerek bakabilen bütün İnsanlara adanması dileklerimle...
harika süpersin abim
yüreğine kalemine sağlık
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
Kaç kere soruşlar varya,çok kez kendi kendini sınar insan
Çok kez sorar sorgular..
Ve yine de kendini arar bulamaz...
Gerçekten karanlık senfoni şiir..
Aydınlık gün dileklerimle kutlarım...