Benliğimin Sendesi
pazarcıların kefelerine sığmam
enim boyum olsa da kilom yok benim
inanmıyorsan aynandaki dudağıma dokun
dedin bir pazar geçişi
henüz kaza edilmemiş fırtınanın tozunu yutan sen
yıllar evvel mahzenimin şarabına değecek dudağından çıkıp
o neydi basamağın birinde yüzünü asman
sanki muhtırasını aldın maveranın
dilim arıza verdi zaman nedir unuttum
buyur sana her şeyi hatırlayacak kadar taktik
denildi ki sustum
elim ayağım çekildi çöle
yoktun
kapısında bekletildim
gövdeme uymayan zamanın sana çıkacak kollarında
beni bana hatırlatacak bir kanaldan
süzülen o hüzme o mai
o benliksiz yakarışların olmasaydı gözlerimde
son yaz üzümü ' diye bir fırtına daha kopacaktı
kabzımalların defterinde
nakkaşlar tarihini etiketine kazırken hayatının
bu defa mahzenimden bir şeye dayanarak değil
kabrime sığarak konuştun
aynamdaki dudağına benliğin dikilmişti çünkü
yokum desen de dilinde
henüz kaza edilmemiş fırtınanın tozunu yutan sen yıllar evvel mahzenimin şarabına değecek dudağından çıkıp o neydi basamağın birinde yüzünü asman sanki muhtırasını aldın maveranın dilim arıza verdi zaman nedir unuttum 👍