Beriâ
..... ........
Öyle büyük
Öyle yalnız
Öyle tannan
Gitme bizden Sevgili
Yazık etme...
..... ........
Geldim Sevgili
Topuklarımla kanatarak
Çocukluğumu emziren antik bir şehrin
Mozaik göğsüne bastıra bastıra ayaklarımı
Nâme-i Süleyman'ı
Belkıs'ın penceresine taşıyan
Bir Hüdhüd sadakatini yükleyip omuzlarıma
Uzun ıslak saçlarını yüzümde gezdirerek
Soluğumu kurutan bir avuç Kıble rüzgarıyla
Ayaklarıma dolanan
Dualarımla döllenmiş
Ağlak yağmurlarımı getirdim sana
Avutursun
Uyutursun diye şiirlerinle
Eeeeleyerek dizlerinde
Bilirsin
Erken batar güneş bizim buralarda
İpsiz bir karanlık
Erkenden çöker
Yalnızlığın izbelerine çerağ tutana
Ki
Parmak uçları
Yanık et kokar buralarda Aşk'ın
Parmak izi yoktur yani sevdanın
Sevdalının
Masûmiyeti de ıspatsızdır
Suçüstülüğü de
Ve
Yine bilirsin ki
Karanlıktan korkar çocuklar
Ceplerime doldurduğum
Kırık misket çokluğunca çocukluğumla
Sana geldim Sevgili...
..... ........
şiir tadında çok güzel bir çalışma. kutlarım.
Erken batan güneş, biraz karanlık, lakin şiir ışıldıyor tebrikler içtenlikle Zehra hanım...👍
"Ceplerime doldurduğum Kırık misket çokluğunca çocukluğumla Sana geldim Sevgili..."
Ahhh o misketler😊