Beş Duvar
saydam duvarlar arasına
büzülüp kalanlar
ne çok istem duyarlar
güneşli bozkırlara
yeşillenir
sararır
düşer
uzaktan yoklar
yavaşça
gözlerine bakamazsın
kanlıdır
gündüzler ve geceler
taptaze gül kokarlar
yapmacık
adına da
hayat derler ...
Dört duvar arasında yaşamaya mahkum olanlar değil asıl konu. Onlar çaresiz. Elleri kolları bağlı. Ya özgür görünüp de saydam duvarlarla etrafı çepçevre sarılı olanlar. Görünmez iplerle bağlı olanlar...Nasıl özlem duymasınlar ki güneşli bozkırlara ve daha nelere...
Kısacık ama anlamı derin bir şiir. Kutluyorum değerli şair...
İnsan doğanın bir parçasıdır.Ve aşk zaten doğanın içinde süregelen bir yaşamdır.Rüzgarla uçuşan polenlerin dallarda döllenmesi.Irmakların denize akıp kavuşma arzusu ,gecenin usulca şafağın koynuna soyunması ,güneşin tende alev alev yanması ,kuşalrın güle şarkılar besteleyip açtıüını görmeden uykuya dalması, taşların arasından ir papatyanın başını çıkarıp hey ben buradayım üzerime basmayın deyip gülümsemesi,bulutların toprağı aşılaması ve bir erkekle bir kadının aşkının ta uzakalrda dahi olsa da hiç kavuşmasalarda yaşamaya bedel ruhta tüm gücüyle hissedilmesi ve çok ilginçtir ki Şairim kimi düşünüyorsan o kişi de seni düşünürmüş.Hele ki aşk varsa...Doğanın insanı çekmesi sanırım bu nedenlerdendir..sevmek yaşamaya bedeldir..nicelerine...