Beşinci Bir Mevsim
Bazen sarılmak
Sebebi olmadan ıslanmaktır yağmurda
Serden geçmektir bir akşamüstü
Bir dem özlem...
Ve de yalnızlığın eşlik etmesidir geceye
Hele ki son olduğundan bihaber sarılmak
Ağırdır...
Sirayet etmesidir her tarafa o tanıdık sıcaklığın
Bazen de beklemek
Tarif edilmez bir huzurdur özünde
Kimi zaman hazan yağmurlarına şiir yazmaktır
Kimi zaman kerpiç evlere türkü yakmaktır
Kimi zaman da sarı güllerin bitmesidir mezarlıklarda
Bilir misin sevgilim...
Sarı güllerin ne vakit bittiğini
Ne bahtsız yerlerde bittiğini bilir misin
Hep bir ağrı vardır o biten yerlerde
Anlamlandıramazsın...
Alışır kalırsın gözlerinin bulutlu olmasına
Bazen de sevmek
Öyle sessiz öyle uzaktan izlemektir
Ne vakit bir şarkı çalsa
Sebepsizce uçmasıdır kelebeklerin
Yanlış anlama sevgilim...
Umut beklemez öyle karşılıksız sevenler
Kaçırma gözlerini nolursun
Hem bak nasıl da mavi gökyüzü
Nasıl da mutlu uçuyor martılar
Bırak... Konuşmayalım
Ne de olsa alışığız artık
Ve bazen de üşümek
Kor gibi yanan yüreğin sancısıdır
Şiiridir, lisanıdır yorgun bir şairin
Ustura kesiklerine benzemez öyle
Daha acı vericidir...
Bildiğin mevsimlere de benzemez
Beşinci bir mevsimdir yanıyorken üşümek
Bilemeyeceksin sen sevgilim
Zorlama... Gidenler anlayamaz
Vesellam...
Korkarım üşüyeceğim bir gün
Kal demeye dilim varmıyor
Ama gitme de... Bilirsin
Üşümeyi sevmem, alışamam da...