Beyaz
nehrin soğuk suları
ayaklarımızın altından akan zaman
beyaz tenimizin altında
buzun içinde
kırmızı, sıcak
yollar parmaklarımızın ucunda
deveran edip çukurdan
koridorlara, karanlık
çığlık bakışlarımızda o gün
ve vazgeçiş
kabulleniş
mavisi kırık, gökyüzü altında
hırıltılı, hasta
şimdi dökülecek
cehenneme çevirdiklerimize
o günü yaşadık hepimiz
yutkunduk
vazgeçtik
kabul ettik
ter boşaldı
sarsıldı işgal ettiğimiz yer
savaştı, beyaz bayrak çekilmiş
sessizlik ve çığlık grinin
damlalar şimdi bayrakları durduran
az demin ahenkle dalgalanan
fırtınanın gözünden
güneşin gözleri
kılıçların altında şaşkın bakışların döndüğü
çekilmişti vazgeçiş çoktan
beyazdı kabulleniş, hissedilen
kımızı sıcak
o günü yaşadık hepimiz
geçemediğimiz hiç kimse yada şey
kendimizdik sınırlar ve duvar
rüzgarın ağıdıydı
çayırı sıyıran
şimdi atlarından iniyor kılıçlar
açıldı hava
miğferler ıslaktı ayaklar altında
kaybettik savaşırken
şimdi ve her zaman
vazgeçmediğimizde aramaktan
kaybedeceğiz
o günü yaşadık hepimiz
en beklediğimize
vazgeçtiğimizde kavuştuk