Beyaz At

eskilerden bir masal geliverse
yatsam dizlerine evvel zamanın
gaz lambasının titreyen ışığı
odamda yüzünü çizse duvara


eskilerden bir rüzgar esiverse
dost selamıyla girse meclise
yad elin topladığı saçlarımı
saçıverse tel tel kızıl toprağa


eskilerden bir nehir akıverse
temizlense yüzüm çağın kirinden
varsın kalsın kaldırımları bomboş
beyaz atla kaçsam günah şehrinden


eskilerden bir şiir düşüverse
kınalı mısralar gelse dilime
Anka kuşu göklerden kanat kanat
eski zamanları dökse elime