Beyaz Güvercinin Kanadı Kılıç Kan Gagasında,

Vahy edilen örtü üzerime gece,
Ucu kırık yıldızlar yön buldurur fallara,
Sislere bulamaç ergenlik düşünce,
Düşer üşümüş mavi gölgesi, gözlerimin karasına.


Sokak lambasında ayak izlerim uyuştu,
Güz yaprakları süpürür yerleri,
Tıngırdar penceresinde nefesimin buğusu,
Tül perdesinin köşesi ayrılık, titretir âmâ bedenimi.


Zaman eskicisi anıları yok pahasına toplar,
Pembe panjurlu evler döküldü, yıkıldı saltanatı,
Sohbete katık demlenir, boş demlikte kuşkular,
Sevda yağmur duasında, çatlamış dudakları.


Beyaz güvercinin kanadı kılıç kan gagasında,
Savaşa çağrısıdır, savaş tanrıçasının
Kesilmiş ayağım yerden oysa halayında,
Zaman acıları çökeltir dibine kulağımın.


Aheste nefes alışlarla boşa çekilir kürek,
Başı dik, doludizgin, dörtnala yaşamalı,
Yumuşamaz suya yatırılmış yürek,
Başında değil sonunda hayatın sağlaması.




29.07.2009 Çarşamba,Eskişehir