Bıçak Vurgunu Gibi
Gecenin eteklerinde oynaşan bütün sinekleri
ve yalnızlığıma sürtünen kargaları
kovuyorum
uluyorum kurt memelerinin ağzında
dilime süt sağanağıyken firari göğsün
çakma emziklerden medet umuyorum
susuyorum kendime...
şiirlerden kozalaklar düşüyor kafama
yer rahmini açıyor gecenin en bakir anında
acıyorum sana
utanma...
ki utancın kara tuğlalı bir kale duvarı
tırmanırken düşüyorum mahremiyetine
korkma
zararsızdır benim aşk dediğim şey
soyun sevgili
aşkını işaretleyeceğim...
kaç metre kumaştır bedenime doladığın perde
deli gömleği gibi nefessiz bırakır da sevdan
ayrılık (d)omuz bağıdır üzerimde
boncuk bakışlarında tomurcuklandım ilkin
sonra lâl oldun dilime
hilal oldun da düştün aynadaki geceye...
ışığım
huzme huzme doğurduğum yakut gülüşlerinin aşkına
koyma beni koğuş ıssızlığında kokuşmam için
ölümlere
ana yürekli çığlığının tınısına ürperiyorum...
dokunma
ağlayacağım
tan yerinin aşkına sus
sevdam yalnızlığımın birinci yüzüdür
yokluğun iki yüzlü lanet bir trajedi...
yeter
kilitlerimizi açsın yine de zaman
aşk/yakamoz ellerinden düşen pirâye
ah mihrace/ bozkır sarısı gülüşünü yudumluyorum
sessizliğinde elenen ağlayışını ekiyorum tarlama
boy veriyor ekinlerin...
ve şehvetime nar gibi açılan sandıkken yüzün
özlüyorum seni!
öznem sensin yüklemim sen
kural tanımazken şiirlerimde hüzün
şimdi
doğuruyorum şiiri
yüreğimin sabahsı umuduna
ve senin yerine...
anası sensin
babası ben
bekletme
yetim büyümesin imgelerim!
gün gibi/güneş gibi/aşk gibi
zamanımı bekliyorum
hadi doğur beni
doğ bana
sıra sende şimdi...
şiirlerin yalnızlığına kusuyorum öfkemi!
gariban yalnızlığım
şiirime tasasından bir tas su içiren tutkum
bağıra bağıra kendine soyunan sözcükler
bana hep aşkı hatırlatırsınız
bana hep aşkı...
soyunuz tükenmeden
bulun beni
sizi bekliyor olacağım üşenmeden...
kalın bir kalıt grisine düştüm sayenizde
çıkarın beni karanlığın rahminden
üç kağıtçı şiirlerim...
kırılmayın
siz tanırsınız beni/ en iyi siz
bilirsiniz
aşktır bir şair için bir şiirin doğum sebebi
lirik dizelere dölünü boşaltan aşkların
ve acıların meyvelerini toplamaktır!
hadi meyvelerini topla acının soy ağacından
nefsini terbiye edecek kadar
sevgilim
bu şiir sana yazıldı
bıçak vurgunu gibi göğsüme saplanan!
gölgende dinlenmenin uzak imgesiyle
kokunda güne uyanmanın en yakın vaktine pusulandım
hayalin
düş tabyalarında soluksuz süründüğüm koca bir arazi
boğaz kıyısı taburelerine yayıldığım gecelerde
deniz kururken üstüme/ sende eskimek
ve elimden düşerken mısraların dili
denize kulaç atan yüreğimi dinlemek
karşı kıyıda bekleyen aşka esrimek akşam üzeri...
sevgilim
sen koca bir metropol
ben sana bağımlı varoş mahalle
senede bir gün bile olsa
uğra bana
varoşlarda da hayat var unutma!
hüzne bir teneffüs zili çalalım
söylenme
vakit uyku vakti
çek bedenimi üzerine...
yaşatıyor şair hissettiriyor
kutlarım kalemi👍
güzel şiirdi ilhamın bol olsun şair tebrik ediyorum
oldukça yetenekli ve ustaca kaleme alınmış... içi dolu göğsü bağrı yanık bir imge....dua ile....