Biçareyim Kendimce
Bir şey söylemeye çalışıyor
O şehirleri ıslatan gözyaşların
Duyamıyorum seslerini... Duyamıyorum
Etrafım gri kabuslarla doldu
Def edemedim hiç birini... Korktum sadece
Avuçlarım sıcağa hasret
Gözlerim yorgun bir yolcu...
Olur ya şarkılar çalar ansızın
Eşlik etmek ister... duraklarsın
Sonra kül gibi yağar üstüne acılar
Ve her şey donakalır sende...
Anlayamaz... Soramazsın kimseye
Bir tek yanakların duyar gözyaşlarını
Bir tek yapraklar anlar kalp kırılmasını
Oysa ben... Oysa ben sevilmek istedim
Öyle safça belki de çocukça...
Bilemiyorum yüreğim
Şimdilerde vurmuyor yüzüme aydınlık
Karanlık bir mevsim çökmüş ıssız yüreğime
O ayrı yolların hepsi birleşmedi bir daha
Tekrarlamadı şarkılar nakaratlarını
Meğerse kaybolan bir gülüş varmış
Meğerse üşüyen sevdalar varmış sokaklarda
Oysa verirdi her şeyin cevabını yağmur yağarken
O sis bulutlarının sardığı sokak lambaları
Ah be yüreğim...
Sen bilmezdin karanlığın bu kadar ağır
Bu kadar derin olduğunu
Belki...
Belki bir umut bekliyordun o loş aydınlığı
Bilemiyorum yüreğim
Şimdilerde çok yorgunum...
Şiirlerim yorgun... Sözlerim uykusuz...
Bilemiyorum yüreğim
Belki elim boş giderim şu soğuk duvarlara
Belki de avuçlarımda sıcak bir anıyla
Oysa mavi ile gri olamadık şunun şurasında
Sevemedik birbirimizi sebepsizce
Ve o sessiz feryatlarını dinlemeden gözyaşlarının
Küsüyorum geceleri uğuldayan seher yeline
Ve şunun şurasında
Biçareyim kendimce...
Pardon sair... Pardon... Böylesine bir şiirde beni anlatabiliyorsunuz... Benim hikayemi nereden biliyorsunuz ki böylesine bir şiirde beni anlatabiliyorsunuz? Hiç tanışmadık bile daha sizinle.. Duygulara tercüman olan şaire eyvallahtan başka ne diyebiliriz ki? Eyvallah..