Bıktım Bu Ezberden
baharlar yalayıp geçerken kırıntı düşlerimi
ben yitiyorum olmadık ayazlarında
yakıyorum sinir uçları sınırlarda
kaskatı kesiliyor mor uçlu parmaklarım
ve bileniyorum çam kokulu şafaklara
bir vurgundan arda kalan
ikinci sınıflığımızdı
yakılan insanlığımızın adresiydi
pul zarfın arkasına ekli
akıl malulen emekli
ve
vurana ağam vurulana paşam
toprağıma mülteci düşerim
ilkel bir kabile hesaplaşmasına feda edilirken gözyaşları
çöplerden bombalar patlamakta
iki yüzlü düzenbazlıklarla
içim kanatılmakta
gözlerim çamurla sıvanır
direncim sınanmakta
siz yiyip yiyip tıksıranlar
siz şiddet üretimli iktidarsızlar
siz harami sofralarından açlığa müttefik yobazlar
slogan bezirganları
sözüm ona strateji uzmanları
nerede neyi çözdünüz
bırakın bırakın artık
bırakın bu palavraları
sözüm size
siz kan emici yarasalar
siz politbüro kafalar
pravda puntolu yazarlar
siz bağırsakları pörsümüş kabızlar
siz pentagon patentli dehalar
imf 'li tüccarlar
doymadınız mı daha kana
daha ne kadar
sonrada
sen misin sen
evet benim ben kadar
sövdüğünüz kadar ben
vurduğunuz kadar benden
yeter artık
bıktım bu ezberden