Bilinmeyen Aşk

Durdu saat, zaman durdu
kirpiklerimin üzerine çökü verdi
git gide koyulaşıyor gökyüzü
bir sevda yanığını alev alan.

Tut ki kaza kurşunu değdi omzuna, yükün ağır
kırbaçlıyor belki saç tellerin yüzüne düşen hüznü
sıcak çok sıcak! İki odun da ben attım.

Dar ağacı burası, nar kırmızı
boyadım duvarları, kireç
attım ceketimi
burası kir, burası pislik, burası haram.

Şurada en zirvesinde dağın eteğine düştün,her yanın diken
çizgileri yok olmuş bu yolun, izi kayıp,adı kayıp
yitik bir sevda arıyorlar, bitmişlik, sonu terk, sonu hüsran.

Kırılırcasına parmaklarımı kütletiyorum
kırıldı saatim, zaman durdu, düştü yere
kayalıkların arkasında saklanıyor
bilinmeyen aşk.

Hatırladım. Bir sandalın yamaca yaklaştığını, ip elinde
ıssız, sessiz yanık bir türkü gibi bu ada, bu kalp
karıştırıyorum çayı, demlendim yine, hay Allah! Unuttum şekeri

Kalıplaşmış yalnızlık, odamda isyan
ömür ilikli
dikiş tutmuyor beden
dönüyor değirmen, rüzgar tersten
aşk bilinmez, gelir beklenmedik yerden.
Ah ulan!
Değdi tozu aşkın ellerime, bulaştı yüreğime
bilinmeyen aşk kaldı üzerime.