Bilmez Sangıları
Büsbütün
Yalana sarıldın
Geçmiş acıları
Kapı önüne süpürmek değil
Sen üstünü temizledin olanın
Kaç kez bu sokaktan geçerken
Sadece sen geçmedin
Adımların geçti/
Zayıf ince kemiklerin
Rüzgârda çakışarak
İniltili orkestra gibi
Detone oldu
Es verdi…
Bilinmez yağmurlar
Hep adamı aldatır/
Son kez sokağı adımlarken
Bakışlarım karanlık dehlizde
Çivi gibi tutuk gözlerim
Bu esaret yarasında
Kime kansın
Mimlensin…
Bir ilmek ki
Can boğazımı sıkan
Derman sürülsün kadınlar
Çayda yundukları saçlarına
Bilmez sangılarına/
Yol etsinler er bakışlarını
Günlük gidilen yollar gibi
Yollansınlar acılara…