Bilmiyorum
Bilmiyorum yapamadım tarifini mutluluğun
Sonu gelmez mi ıssız durgunluğun
Telafisi yok bir hayalin yorgunluğunun
Kırıntısı kalmamış küçük bir umudun
Gözyaşları kaybolurmuş okyanus içinde
Kalabalıklar içinde yalnızlığın değeri yok
Bir sızı sol yanda tuhaf bir biçimde
Karanlığın içinde ışığın bir yeri yok
Sapsarı çiçekler mi bilmiyorum yol gösteren
Küçük şirin rengarenk bir ada mı işaret eden
Orda mı şu yelkenli uzak diyarlara giden
Geri gelir mi gelmez artık öncelerde yiten
Bilmiyorum ağlamak, bağırmak haykırmak mı çözüm
Dilim söyler aynı türküleri, ağlar gözüm
Bitmekte tükenmekte en derinlerde sözüm
Yine de dayanır boyun eğmez güçlü özüm
Bilen var mı şimdi mutluluğun tanımını
Bir ağacın gölgesinde, bir güneşte mi saklı
Söyleyin nolur kim doğru kişi kim haklı
Bir tufandır vurur, gözler nemli yürek yaralı
Olmuyor yaşanmıyor sanki tutunmadan
Kararıyor günler bir türlü güneş açmadan
O güneş ki ışığını bu ellere saçmadan
Acılar art arda dolmuş bıkıp usanmadan
Bilmiyorum nerden bileyim huzuru
Nedir bu ömrün affedilmeyen kusuru
Yine her diyarda aynı telaş aynı soru
Nasıl bulunacak mutluluk denenin yolu