Bin Yıl Sonra
önce söz vardı toprak sustu
ademoğlu can buldu
yüzyıllar önceydi
bir sabah uyandım
kaburgamda bir sancı
gördüğüm görebileceğim en güzel yabancı
işte oracıkta
elma ağacının altında duruyor
ona bakmak ne güzel
kokusunu duymak ne hoş
usul usul bin yılda varabildim yanına
dedim ki
ona
yakmaya değil
yanmaya geldim
bin yıl sonra
bir elma uzattı bana
ben ona hamdım
o bana pişti
biz bize yandık