Bin Yıllık Hasret
tepede duranların
dem vuran şatavatlı sözleri
hep yosun tutmuş sulara kapıldı
hep yüksekten uçtular
''tene'' toplamak uğruna yere inmezler mi ?
yedikleri yerdeydi
uçanlar kimin emeğiyle uçarlar
ve beslenirler
altakiler yukarıya yürürler
yıllarca kan revan yolları
dostum emek yürek ister
aşınmaz yolları yürüdüler
emekle yokuşu aşarak
hak adaletten şaşmadan
sevmek kadar yüce
sevda denizinde yüzdüler
deniz kadar hırçındı
doruklara varmak uğruna
canla başla yürüdüler
hakkın emegi için
dünyada insanın insana
kulun kulluğu olmadığı
insanlığın var olduğu
bir dünyaya için yürüdüler
emeğin kardeşçe paylaştığı
her gün biraz daha gerçeğini
adelet hükmünü istemekte
geri durmadı insanoğlu
fikren düşünürken
bin yıllık özlem hasreti var
o düşlenen sevdaya...
11 Ekim *11* Karataş