Bir Akşamın Boğuculuğu
Ölü bir yılan gibi uzandı cadde, bu gece ayaklarının altında.
Beklemekten sıkılmış, kopup kısır döngü hayallerinden kendini dışarı atmıştı, da
O da farkındaydı karşılaşma umudundan yaptığını bunu, aslında.
Hareketli insanların acelelerini seyretti zevkle.
Nereye koşturduklarını düşündü.. Belki ailesine, belki sevdiğine;
Sonra, yalnızlığından zevk aldığı yalanını söyledi yine kendine.
Bu sefer yavaş yavaş baktı kaldırımların tadına.
Boğuluyordu bu akşam bu şehrin havasında;
Anlayamadığı, değişen neydi? Eskisi gibiydi herşey oysa?
Ne bir telefon eden, ne bir mesaj atan; ne de bir tanıdık;
Kaplıyordu göğsün içini engel olamadığı bir bıkkınlık.
Ellerine değen nefesiydi şuan dünyasındaki tek sıcaklık.