Bir Bakışınla Yorulduğum Günlerin Aşkına
Söyleyecek söz yok
sözler cam kırıkları gibi
sere serpe yollara kurulmuş hasret dikenleri
her an söylediğin çok derin sularda soğuk düşler gibi
sarar hasreti gülüme ne zindan nede duvarın ötesi görünen
bende kutuplarda kendimi bir eskimocu avare gezerdim
yüzücü misali korkularım var benim
ayrılıklarım ölümlere saydığımda
düştüğüm ölüm orucun da bir militan
bir aşk sevdası yemini Memo Zin e sayardım
sana doymayan özlemle doluyum
ruhum sana kafa tutar gibi maviliğin içinde yürüyorum
uçan kuşlar gibi aynı dala konuşumuz
sesimle karışıyor yokluğun
iki sevdalı ötüşümüzle çağlıyoruz
her gidilen pınar başlarında sessizce uzaklara b/akıyoruz
ikimizde denizin maviliklerine uzadıkça okyanuslara dalıyoruz
tarihin en sevdalı zaman dilinde
yaşamın eteğinden kalkıyoruz tanrının emrim vaki
düşüncelere dalıp mavilikler bakarken
kayboluyoruz gülüşlü günlerin aşkına
yine hasretinle kala kaldığım
gözyaşım kuruyan günlerde ki direncim
inat ettiğim günlere hasret kolladığım
uzakta hasretin bana kar kaldığım
ve
içimdeki seni ruhumda ısıttığım
umudumla yalnızlığa birde seni sardığım
o umutlara güneşine ısındığım aydınlık günleri
ruhuma sarmaşık olduğun günlere saydım
bir gün seni sana bıraktığım an
özgür olacaksın
kuşlar misali sevdalı gönüllerin en güzel bahçesinde
bazen de kuş oluyorum yanında yürürken sevinçle
peri masalı
roman kahramanı ben oluyorum
sen gözünle k/anarken
bir hayal ettiğim süliyetin kalıyor yüreğimin orta yerine
her an yüreğimin sularına b/akıyorum
ölümü sevdam olsun
bir ömür gözlerine okuduğun
sevdamın k/özüne
bir bakışınla yorulduğum günlerin aşkına
18*04*14*