Bir Beklentiyi Yok Etmek
Ben uzun büyük bir yokuşun,
Zorlu yürüyüşünde gibiyim...
Üstelik diken gibi çakıllarla dolu,
Katran rengine kanmışım yürüyorum..
.
.
Bu aralar çok mu beklentim var,
Sıcak bir telefon konuşması annemle iyi olurdu.
Yeterdi bana samimiyetsiz olsa bile..
Ama ben onun kalbini kırdım.
Sen bana hep telefon anneliği yaptın dedim.
Demez olaydım...
Beni hiç aramıyor artık.
İlk haftalar zor geliyordu,
Ben arıyordum ara sıra,
Ama o yine aramıyordu...
Şimdi bende aramıyorum...
Kanmışım dilimin sivriliğine...
Herşeyi mahvediyorum..
.
.
Annem sen beni hiç mi kırmadın?,
Ben sana kin bağlamadım...
Kin bağlasamda gelip sarıldın.
Gönlümü aldın ama ben ne yapsamda,
Senin gönlünü alsam..
Hayırsız evlat olmak istemiyorum...
Sıcaklığını hissetmemek
Boğuyor beni...
Belkide beş çocuğunun en büyüğü
Ben olduğum için
Sevgin azaldı bana...
Nede olsa ben senin evinden on dört senedir ayrıyım...
.
.
Olsun be annem sen mutlu ol hegün
Yanına getirdiğin küçük sevimli torununla...
Senin ihtiyacın yok bana...
Sana yakın ev alma hayalimde de vazgeçiyorum.
Yeterki mutlu ol..
Şiirin insana kattığı güzelliklerden birisi de hayata farklı açılardan bakmasını öğretmesi. Kırgınlığın bir dili vardır, konuşma dilinden ayrı. Hani şiirde der ya "ayrılık da sevdaya dahil" diye. Kırgınlık da sevgiye dahildir. Hele ki evlat ve anne söz konusu olunca. Şiir yolunuz gibi, kalp yolunuz da açık ve aydınlık olsun. Sevgiyle..
Zerrin hanım içerik eklemek kurallarımızı okuyarak başlık düzenlemesi yapalım lütfen:)