Bir Bilezik, Sarı Düveli Bir İnek; Bir Çocuk Gelin!

Bir Bilezik, Sarı Düveli Bir İnek; Bir Çocuk Gelin!

Daha onüçüme girmemiştim.
Annem görmesin diye sakladığım bez bebeğimin saçları yolunmuştu tararken ve ben ona üzüntümden ağlarken, ağabeyim geldi yanıma ve hemen sakladım bez bebeğimi.
“Seni kocaya verdik” dedi “kalk hazırlan! ”
Şaka ediyor sandım, ödevimin yapamadığım kısmını soracakken, “ne kocası” oldu sorum? ! .
“İtiraz etme de haydi hazırlan, toparla giyeceklerini; saçını başını bir güzel tara…”
“Bir ineğimiz olacak sarı düvesi yanında kötü mü? ! .
Artık biz de süt içeceğiz, yoğurt çalmasını biliyor muydun sen, ama artık sen olmayacaksın ki? ! .”
Ne ineği, ne yoğurdu demeye kalmadı gözleri yaşardı ağabeyimin, olmayacaktım artık ben?
İş ciddi olsa gerek içtendi, sarılamadı bile boynuma, çıktı kaçtı odadan…
Biraz sonra komşu Hacer teyze geldi kambur beli değneğine değerek; elinde bir bilezik…
“Haydi kızım Allah mutlu etsin, başını güldürsün, ben de bu yaşlardaydım gerdeğe girdiğimde! ”
“Uzat bakalım sağ elini, Allah hayırlı evlat nasip eylesin, sonuna erdirsin…” deyip, yakaladığı gibi elimi çekti kendine, taktı bir tel bileziği bileğime.
Sınıf arkadaşım Nimet de geçtiğimiz yaz bir beşibirliğe gelin gitmişti, okuldan alınarak! ..
Ayşe’ nin beş bilezikle bir de küpeleri vardı ya! ..
Geçen gün öğretmenimin gözleri dolu dolu olmuştu, onların oturduğu sıranın yanından geçerken! Coğrafya dersinde, yurdumuzun ekonomik kaynaklarını, zenginliklerini, sosyal durumunu anlatırken…
Annem gelememişti daha yanıma, üzüntülüydü anlaşılan, O da istemiş miydi acaba gelin olmamı?
Şaşırmış kalmış, ne yapacağımı bilemez, salak birisi olmuştum, cevval bir kız iken! .
Dilim tutulmuş, konuşamaz olmuştum; daha ödevlerimi bitirememiştim, yarın öğretmen bakacaktı.
Ağla öğretmenim ağla artık, sıralar boşalıyor tek tek.
Ben de öğretmen olacaktım, ben de okuyacaktım daha, beni affet.
Ne gördüm yüzünü, ne boyunu posunu, ne olduğunu, nereli olduğunu bilemeden…
Bez bebek oynarken daha, ödevlerimi bile bitiremeden…
Nereye gidiyorum, niye gidiyorum ben? !
Ne olduğumu anlayamadan, daha anneme doyamadan, ne oldum ben?
Ne demek gelin, damat ne demek, neden ben? ! .
Daha çocukluğumu yaşayamadan, genç kız olmadan; amcalara, ağabeylere koca mı diyeceğim ben?
Neden ben,
Cahillik mi kabahatli olan, atalarım mı kabahatli yoksa annem babam? !
Ya da düzen! ! !
Birilerine üç çocuk, yetmezse beş çocuk ırgat, köle işçi, kul ümmet mi istenen? ! .
Atalardan gelip, torunlara doğru karanlıkta giden…
Batsın cahilce böyle düzen! ..

28 Haziran 2020 68 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (2)
  • 4 yıl önce

    İlginiz ve beğeniniz için teşekkür ederim Muhammet Bey:!

  • 4 yıl önce

    BEĞENİNİZ İÇİN SAĞ OLUN Hüseyin Bey.