Bir Buruk Hikaye
Yüzünde tebessümü olmayan sevimsiz bir aşktım
çokça sevmiş külrengi hasretler kadar kırılgan
yamalı yüreğimde ıslıkla karışık ezik şarkılar
arabesk kokulu günler hücremin ışığına gardiyan
adımın hasretle başlaması hangi ayrılığın umrunda
ben ellerim olmadan severdim hüzünlü bakışını
sonra ilelebet bir sevdanın eşiğinde çiy tanesi
kara gözlerinde gecenin yokluk olurdum
gazeteler adımı unutur çocuklar çığlık olur
- yazıyor bir sevdanın intiharını yazıyor... Diye bağırırlardı
zamansız sevişirdim yamalı ölümlerle
benden bıkıp doğurmasın diye yalnızlığı
sakalı eskiyen eşkıya olurdu adım her aşkta
mültecinin kederi hangi dağda yankılanır ki
kanatsız mavzer bakışında açsa da kardelen sevdası
şiirlerim olmadan dillendirirdim acısını özlemin
koparmazdım tek mısrasını dizlerimden
ayrılığa düşünce kanamasın diye mektuplarımız
ki güvercinler artık kaldırımlara yuva yapıyor
vedaların sefil gözyaşına döndüğü akşamlarda...
cok begendim. diyebilecgim tek kelimem yok. tebrikler🙂
kesinlikle enfes anlatım..
tebriklerim çok... sevgim ve saygımla...
beyaz bir güvercin
hızla kanat çırpıyor
ayağına aşkı bağlamış
konacak cam kenarı arıyor...
Çok çok güzeldi yine.
Tebrik ve saygılar şair.
inanılmaz güzel, düzenli ve güçlü ...
son iki dize ayrı güzel.. saygılar...