Bir Cama Aşkı Buğu Ettin

Seni özlüyorum
Günlerim nasıl geçiyor sorma
Uykusuz gecelerimin ahbabıyım
Saatler boynumda yağlı urgan
Akrep yelkovanla öpüştükçe asılıyorum
Nefessiz kalıyorum yokluğunda
Gözlerim kapı eşiğinde volta atarken
Dudaklarım gardiyanvari serzenişte
Hani kirpiklerinde son damla olacaktı
Hani ağlamayacaktın giderken
Hani tutacaktın kendini
Yıktın üstüme gölgeni de gittin
Verdin sıcak yaşları da
Bir cama aşkı buğu ettin

İlkin bakışlarına sürgün yemiştim
Sonra artçı tebessümler budadı her yanımı
Gönlümün en güzeli dedim de gittin
Bir haneyi yoksunluk ağlarına terk ettin
Küflendi paylaştığımız ekmek
Sevgimizi yıkılmışlığa boca ettin de gittin
Yağmur yağmur düştüm
Toprağı öpen bir çırpınışken
Verdin sıcak yaşları da
Bir cama aşkı buğu ettin

Şu duvarlar matemimin sırlı yüzü
Artık tablolar taşıdıkları renkleri bıraktı
Yokluğun belli ki sevdiğim
Varlığını üstüne çektin de gittin
Avucumda yanağından kalma iz
Sana nasırlı bu gözler
Bir beyhude miydi gönlümdeki aynan
Hesapsızca kırdın da gittin
Sanaydı çiçeklerin en güzeli
Kokusu sen olan
Rengi sana çalan
Toprağı yanağında verimli olan
Çocuklar gibi ezdin de geçtin
Verdin sıcak yaşları da
Bir cama aşkı buğu ettin

Yıktın üstüme gölgeni de gittin
Sevgimizi yıkılmışlığa boca ettin de gittin
Varlığını üstüne çektin de gittin
Çocuklar gibi ezdin de geçtin

06 Haziran 2010 21 şiiri var.
Yorumlar