Bir Çığdı Işte
ve sen hep yüreklerde açan çiçektin
bir gül gibiydin mesela masum
bir o kadar da dikenli
batar yüreğine zamanın dikenler
kanatır en olmadık zaman pergelinde anılar
ve sen bir sepia fotoğraf gibisin
kahverengi ve soluk
soluk almak gibisin
oksijene muhtaçlık ikilemlerinde
cansın kır çiçeklerine
umutsun kardan sıyrılan kardelene
ve sen belki de bir hazan yağmurusun
yağarsın adamın yüreğine
önce yavaş yavaş sonra hızlanarak
başta üşütürsün sonra ısıtırsın bir gülümseyişinle
gülmek bir sana yakışırdı biliyor musun kordon sahilinde
inbat sen gülünce bir başka güzel eserdi
sen değildin izmirin yıldızsız geceleri
sen değildin buğulu bir bakış yarasında saklanan
ve sen yarım değildin hep tamdın
ama geride bir şeyler hep noksandı eksikti
sensiz herşey yarımdı sanki
ne varsa kızıl yaşanmışlıktan arta kalan hepsi bölük pörçüktü
parçalanmış felsefi kitaplarda ki kelimeler değildi sana mualif olan
ve sen
ve sen hep munzurdaki kar gibiydin
bembeyaz...yüreklere düşüp buz tutan
bir çığdı tepelerden aşan
feryat figanının arasında imdadına koşan
sana ulaşmak için çabalayan çalışan
ama yorulan ama tükenen ama savrulan
bir çığdı yüreğinde yer eden sevda
bir çığdı işte...