Bir Çocuk Öptü Yanağımızdan
hızlı gölgelerden korktum
hiç korkmadım çürük elmalardan
pencereler öksürdü sonra
mavi desenli bir bulut yaklaştı şanstan
iltifat eğerli yok melek gibi
yol aldık onursuz sevdalardan
içime eğilmiş pür noksan rüya
uykulu bir cambazın ağzına düşsem
üzülürdü yükseklik korkum
düşmekten değil hafif karınca
çok yaşamaktan korktum
sonra
kağıt katlanabildiği kadar katlandı
insanlığın karnında ishal
ben hiç sarı bir merdivenden çıkmamıştım
ne kadar da bağırdım sonsuzluğa
boğulduğumu anlamamıştım
sonra
açıldı mor düşleri incilerin
beyaz bir kalabalığa yakınlaşıp su içtik
örülü duvarlar ve patikalar
sivrilmiş koskoca yalanlar gibi
sımsıkı sarıldık hatıralara
sonra
kimsiniz
tarif edin alnınızı kırıştırarak bize
yüzsüz kaldık utandık
kırmızıdan bozulmuş ordulara
çalıp çalıp oynandık
sonra
on altısında bayram dediler
oturduk ağır başlı fındıkla çay arasında
soğutulmuş şeytanlar getirdiler bize
üç çocuk bir de kadın
hep beraber koştuk denize
sonra
aynı dalgaya boyun büken talihimiz
bütün peygamberlerin doğrusuyla kutsandı
kimimiz bahardı kimimiz dağ
çıkmazların yorulduğu bayıra
bir de nehir usandı
sonra
bir çocuk öptü yanağımızdan
gamze demek ne demek
büyük bir aşktı anlatmak istediğim
olmak ölmek ne demek
sonra
adımız anıldı
durulduk yok oldu hiç
yeşertecek toprak ile göğe büyüyen
şakacı kuşlar geldi hatırlamaya
ulaşmadı varlığımızın dudağı
çılgına dönmüş bahara.
sonra bir çocuk öptü yanağımızdan gamze demek ne demek büyük bir aşktı anlatmak istediğim olmak ölmek ne demek
güzel,
sevgiyle kalın...