Bir Daha Ölür müyüm?

Düşlere dalar her gece,
Sessizce yatağımda ölürüm,
Her sabah o uhrevi ses olmasa da,
Pencereden sızan gün ışığı duygularımı uyandırır.
Şehir miskinliğimi beklemez,
Çoktan hayata başlamıştır.


İskelede vapur sabırsızdır,
Düdüğüyle kalanları çağırır,
Tepesinde martılar simit sevdalısı,
Kuğu taklidinde süzülürler,
Gagalarında deniz havası.
Kaptan iskelede,
Yolcular kadar telaşlı,
Kulağında dün geceden bir nağme,
Sabah çayı elinde,
Her yudumuna dökülür ağzından tövbe.


Benim için her gün Pazar, hiç acelem yok,
Penceremi açarım,
Martıların düşürdüğü deniz havasında,
Yüzümü yıkarım.
Pencereden eğilir, yarı belinden kesilmiş,
Erguvan ağacını selâmlarım.
Suçu rüzgârlı havalarda pencereyi dövmekti, zavallının.
O kadar sevinmiştim ki,
Hayran kalmıştım o yaralı gövdesine,
Yeni dallar fışkırdığında,
İmrenmiştim hayata bağlılığına.


Pantolonun ütü çizgisinin yanına yenisi çekilmiş,
Gömleğin kollarıyla uyumlu,
Çorapların deseni farklı ama rengi siyah,
Masada soğuk meyve suyu,
Biraz zeytin, peynir ama tam ekmek.
Bu enfes kahvaltıyı içimden gelmiyor yemek.


Nasıl girmeli hayatın içine?
Mesela bugün her şeye gülümsesem,
Parkta güvercinlere yem versem,
Kapısına gül bıraksam bir demet,
Sabret gönlüm sabret,
Bir daha ölür müyüm?


01.09.2009, Eskişehir

01 Eylül 2009 149 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    GÜZEL ŞİİR. YÜREĞİN DERT GÖRMESİN....