Bir Deli Çiçeğin Hatıra Defteri
şimdi unutsam
her şeyi şu anda
yavaş yavaş susan bir fısıltı
düşsüz bir uyku olsam
son kez bakışalım
sen de konuşma
öldür beni son sesimden
yordu dünya,,
akşamdan kalma bir çiçeğin şiire dökülme halidir bu
içimde ölü sesler var kuşkusuz ve kalbimi terleten yüzlerce şıvga
ruhu orman gibi olanın fırtınası raks eder
bundandır tabiat bilgine güvenip kollarında sessizce durmam
isyanla kuduran panter de süt dökmüş kedidir aslında
bunları davetiye beklemeden ellerimden tutman için yazıyorum
Biliyor musun Nil de sevişme saatlerine gidip
piramitlerin sırrına erelim istiyorum
keşfetmek istediğim onca kayboluş var
bıraktım artık kargaşaya ateş açmayı
yeryüzü hep faşist
bana hayran olacağım kokular gerek
çok sevmek lazım bana
öyle sevmek ki nefreti dünyadan söken
görüyorum kalplerde ki morgları
gözlere bakıp ağlamak istiyorum
mutlu olmayı hiç mi başaramayacağız
bu hissiyat ağır geliyor bayılacağım vallahi
müdahale eden öpüşler hayal ediyorum
en çok dudaklarım yangın
kabulleniş bak nasıl bükmüş, acil tedavi lazım
yorulduğumu sen bil, kimseye söyleme sakın
çocukluğu getiren tren gelsin, binelim çabuk
bir şarkıya gideceğiz, yolumuz uzun
savaşcıl masallarıyla uyuyadursun dünya
gösteriver
bir güvercinin gerdanına zeytin dalı nasıl takılırmış
daldın gittin bak benim gibi
hah işte,, ben de kafa tekme yumruk dalmak istiyorum dünyaya
küfür bile demiyorum
bu nasıl şiir deme
bak gözlerime, kahve
ister misin...
yordu dünya,,
ne kadar yalın ve nekadar büyükçe anlatıyor herşeyi yorgun bilmiyorum ki bu gün kaçıncı defa okudum bu cümleyi..
hayat şu aralar hepimize fazla yükleniyor galiba..
yüreğiniz şiirden uzak kalmasın 👍